Anadolu Selçukluları’nın Anadolu’da yaptırdıkları çeşme, hamam, şadırvan gibi su kullanım tesislerinde, özellikle çeşmelerde, su doğrudan yalağa dökülmeden önce bazen bir taş oluktan veya ağaçtan oyulmuş bir çörtenden, bazen de madeni bir borudan yalağa akardı. Musluğun öncüsü olarak kabul edilen ve çeşmelerde suyun aktığı yerlere takılan bu madeni borulara daha sonraları “lüle” adı verilmiştir. Osmanlı çeşme mimarisinde çok kullanılan ve aynı zamanda bir “su ölçme birimi” olan lüle, Selçuklular zamanında da kullanılmıştır. Anadolu Selçukluları’ndan günümüze kadar gelebilen çeşme yok denecek kadar azdır ve bu çeşmelerden lülesi orijinal olanların sayısı enderdir. Topkapı Sarayı’nda günümüze kadar gelebilen tarihi lüle ve musluklar arasında en eski olanı “Hırka-i Saadet Dairesi”nin Revan ve Bağdat Köşklerine bakan ve “Arzhane” denilen cephesindeki bronz lülesidir.
Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında Osmanlı sanatının son devrine ait olan yeni klasik üslupta geliştirilmiş motifli muslukların ve çift musluk şeklinde olan bataryaların üretimine devam edilmiştir. 1950’li yıllardan itibaren atölyelere elektriğin girmeye başlaması ile yeni teknikler geliştirilmiştir. Bu yıllarda musluk gövdesinde sızdırmazlık için cam suyu kullanılıyor, dökümden kaynaklanan hatalar lehim ile dolduruluyordu. Ürünün temizliği açısından musluklara tesviye ve polisaj işlemleri uygulanmaya ve krom kaplanmaya başlanmıştır. Musluk üretimi sanayinin başlaması ile ithal ürünlere ihtiyaç duyulmayacak kalite ve miktarda üretim gerçekleştirilmiştir. 1980’li yılların başında iki el ile sıcak-soğuk suyun karışımını sağlayan bataryaların yanı sıra tek el hareketi ile sıcak-soğuk suyun karışımının ve musluğun açılıp kapatılmasını sağlayan küresel ve seramik diskli salmastra gruplu miks seriler devreye girmiştir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Musluk
15. yüzyılda kullanılan musluk:
Dönem Adı: | 15.yy |
Adı: | Musluk |
Cinsi: | Bronz |
Yükseklik: | 10cm |
Boy: | 31cm |
Gerek şekli ve gerekse dökümdeki basit özellikleri dolayısıyla en erken ve primitiv örneklerden birini teşkil etmektedir.Suyun döküldüğü ağız ve boğaz kısmı bir hayvan başı şeklindedir. |
kaynak: https://elginkan.com.tr/tr/icerik/114/15-yuzyil
16. yüzyılda kullanılan musluklar:
1.
Dönem Adı: | 16.yy |
Adı: | Musluk |
Cinsi: | Bronz |
Yükseklik: | 12cm |
Boy: | 16cm |
Zıvanası dipten kıvrılmıştır.Klasik geleneğe göre yapılmış olup orta büyüklükte, ağız kısmı yivli sarık şeklindedir,ayrıca süslenmiştir.Mil tutamağı palmet şeklinde olup üst dilinde pirinç damgası bulunmaktadır |
2.
Dönem Adı: | 16.yy |
Adı: | Musluk |
Cinsi: | Bronz |
Yükseklik: | 6,5cm |
Boy: | 13cm |
Zıvanası flanşın dibinden kırık olup, boğaz aşağı doğru iğri ve ağız sarık şeklindedir.Mil tutamağı ajurlu olarak işlenmiştir.Yanlardan yukarı doğru sivrilen tutamağın kenarları olarak tepede birleşmektedir |
3.
Dönem Adı: | 16.yy |
Adı: | Lüle Musluk |
Cinsi: | Bronz |
Yükseklik: | – |
Boy: | 15cm |
Konik gövdenin iki yanında yer alan uzantılar bir yanda boğaz kısmını diğer yanda ise musluğun takıldığı zivanayı meydana getirir. Tutanak sivri kemer konturludur. |
kaynak: https://elginkan.com.tr/tr/icerik/115/16-yuzyil